Bodrumda yaşamak konulu Müge'nİn endİşe lİstesİne cevabım

Bodrumda yaşamak çabalarımız sürüyor :)
Müge'nin şu yazısında belirttiği endişelerine yanıt vermeye çalışacağım biraz. Burada amaç kesinlikle kararını etkilemek değil, gerçekleri görmesini sağlamak ve bizim Bodrum'a yerleşmek konusundaki en doğru kararı vermemize yardımcı olmaktır.

İlk endişe; Bodrum'da ısınma sorunu, ilk akla gelen ve bizim için olmazsa olmazlardan. Bodrum'da evler yazlık mantığıyla yapıldığından duvar kalınlıkları ince ve ısı yalıtımı yok. Yeni yapılmakta olan evlerde nispeten bu sorunlara dikkat ediliyor, tabi bu da evin değerine ve kirasına yansıyor. Gönül ister tabii ki arsa satın alıp kendi zevkimize göre bir taş ev yaptırmak ama bu şu anki ekonomik durumumuz ile imkansız.

Hayallerdeki taş ev

Bodrumda ısınma seçenekleri biraz kısıtlı. Kömür yakmak yasak bence hep yasak olsun. Hava kışın mis gibi oluyor, odun sobalarının kokusu sanki havayı ısıtıyor. Doğalgaz yok bence bu da hiç olmasın. O kadar şehirleşmeye hiç gerek yok.

Seçenekler arasında en konforlusu kalorifer tesisatı olan bir evin ısı pompası sistemiyle ısıtılmasıdır. Bu sistem aynı zamanda evin sıcak su ihtiyacını karşılar, yaz aylarında da klima görevi görebilir. Bunun 100 metrekare bir eve kurulum maliyeti yaklaşık 20.000 TL dir. Kurulum maliyeti yüksektir fakat verimi en yüksek olan sistemdir. Tabi ki ödeyeceğini elektrik faturası kullanımınıza ve evin ısı yalıtımına göre değişecektir.


 

modern bir kuzine çözümü

Isınma sorunu için Kuzine, en romantik çözüm bence. En ekonomik çözüm budur fakat sadece bulundukları odayı ısıtırlar. Yine de düşünülebilir çok dekoratif olanları var. Üzerinde ağır ağır fokurdayan çay ve kestane ne de güzel olurdu.

Klimalar, Bodrumda en yaygın kullanılan ısınma araçları, her evde bir tane olmasından mütevellit sanırım. Ancak çoğu ısınma için değil soğutma amaçlı üretildiğinden performansları düşük. Havayı kurutuyorlar ki en kötü özellikleri bu, ayrıca kapattığınız anda ortam hızla soğumaya başlıyor. Kiralanan evde varsa destek amaçlı kullanılabilir ancak hiçbir ısıtma sistemi olmayan eve de ısınmak için klima takılmaz diye düşünüyorum.

İnfrared ve klasik elektrikli ısıtıcılar da dengeli bir ısıtma yapamıyorlar.

Konvektör ısıtıcılar ve yağlı radyatörler, fiyat performansa göre bence tercih edilebilir. Konvektör ısıtıcılar (Nobo, Vigo vb.) klasik yağlı radyatörlere göre çok daha hızlı ısınıyorlar, daha şık ve teknolojikler ve az yer kaplıyorlar. Ortam termostatları sayesinde odayı istediğiniz derecede tutabiliyorsunuz. Telefonunuza yükleyeceğiniz uygulamaları ile uzaktan kontrol edebiliyorsunuz. Eve girmeden bir saat önce uzaktan çalıştırılıp Bodrum'da sıcak bir eve girmemizi sağlayabilir diye düşünüyorum.

Termodinamiğin birinci yasası Hiçbir enerji yoktan var edilemez veya var olandan yok edilemezdir. Özetle ne kadar yakarsan o kadar ısınırsın ve o kadar da ödersin. Bu şartlarda kışın Bodrum'da üşümedim diyebilmek için Ocak ve Şubat aylarında elektrik faturasının 600 TL ve üzeri gelmesi gerekmektedir.

Müge'nin 2 numaralı endişesi Bodrum'da sokak köpeklerinin çok olması. Bu doğru özellikle kışın sadece siz ve sokak köpekleri kalıyor arka sokaklarda. Bu konunun alışma süreciyle

aşılabileceğini düşünüyorum. Çünkü Bodrum sokak köpeklerinin çoğu uysal. Kendi bölgelerinde size yürüyüşünüzde eşlik edenler bile var. Bodrum'da yaşamak onların da hakkı. Her şey onlarla iletişim kurmaya bakıyor.

Şenol Kaptan ve Golden çetesi

Şenol Kaptan ve Golden çetesini gördükten sonra fikrinin değişeceğine eminim. Zaten Bodruma yerleşmek hayalimizi gerçekleştirebilirsek köpek sahiplenmeyi düşündüğümüz için bu konu kolay aşılacaktır. Şenol Kaptanın ilginç hikayesini buradan okuyabilirsiniz.

Son olarak kışın Bodrum gece hayatı nasıl olur endişesine kısaca değineceğim. Tabi ki kışın Bodrum gece hayatı yaz olduğu kadar hareketli değil. Ancak bir sürü kaliteli mekan var, bu konuda en ufak sıkıntı çekeceğimizi düşünmüyorum. Zaten eskisi gibi eller havaya mekanlarda sabahlayacağımı düşünmüyorum ki isteyen için kışın o da var Bodrum'da. Hatta sadece sadece kışın açık olan Mahmut Kaptan adında bir meyhane bile var. Burası sadece 6 ay açık olan bir meyhane, Bodrum'daki bir çok yeme içme mekanının aksine ekimde açılıyor mayısta kapanıyor. Hal böyle olunca sadece yerlilere hizmet veren gerçek anlamda bir meyhane ortaya çıkıyor. Mahmut kaptan meyhanesine buradan ulaşabilirsiniz. Kışın Bodrum gece hayatı ile ilgili ayrı bir yazı yazacağım için burada noktalıyorum.

2016 yılını tek bir kötü olay daha yaşamadan bitirmek dileğiyle.